SANAT GÜNEŞİMİZİ ÖLÜMÜNÜN 21. YILINDA SAYGIYLA ANIYORUZ

Zeki Müren, Bursa’nın Hisar semtinde Kaya ve Hayriye Müren çiftinin tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi Bursa’ya Üsküp’ten göç etti. Babası ailesini kereste tüccarlığı yaparak geçindiriyordu. 11 yaşında sünnet olan Zeki Müren çelimsiz, ufak tefek bir çocuktu.

Eğitimine Bursa Osmangazi İlkokulu’nda  ( Tophane İlkokul ve Alkıncı İlkokulu) başladı. Zeki Müren’in yeteneğini o yıllarda öğretmenleri tarafından keşfedildi. Daha sonra müzikli müsamerelerde oynamış, ilk rolünü çoban rolünü almıştır. Ortaokulu Tahtakale’deki 2. Ortaokul da bitirdi ve ardından İstanbul Boğaziçi Lisesine gitti. Burayı da birincilikle bitirmesinin ardından çok istediği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisine (Mimar Sinan Üniversitesi) girdi. Zeki Müren bu yıllarda Yüksek Süsleme Bölümü Sabih Gözen atölyesinden mezun olmuş, desen çalışmaları birçok kez sergilenmiştir.

Müzik hayatına tam anlamıyla Bursa’da tamburi İzzet Gerçekler’den aldığı derslerle öğrenmeye başladı. Üniversite öğrenciyken TRT İstanbul Radyosunun solist sınavın da birinci oldu. İlk konserini, İstanbul Radyosunda yayımlanan programda vererek büyük bir beğeni kitlesine ulaştı. Konser sonrası, o dönemin ünlü isimlerinden Hamiyet Yüceses, radyo yayını sırasında Zeki Müren’i arayarak tebrik etmiştir.

Aynı hafta Sükrü Pınar’ın eseri ‘‘Muhabbet Kuşu’’ şarkısı plağını doldurttu. Bu plak Zeki Müren’in tüm Anadolu da tanınmasına yardımcı oldu. Bu başarısı ardından düzenli olarak, çoğu canlı yayın programı olmak üzere eserlerini seslendirmeye başladı. On beş yıl kadar radyo programlarında yer aldı. Bu yükselişte istikrarını bozmayıp, kendini plak ve sahne çalışmalarına vermiştir.

Zeki Müren, ilk konserini 26 Mayıs 1955 tarihinde verdi. Alışılmışın dışında, kendi tasarım ettiği kıyafetleri giyer ve saz ekibine de tek tip kıyafet giydirirdi. Sahneye makyaj yapıp, sıra dışı saç stiliyle çıkardı. Hayatında ara ara kadınlarla anılmasına rağmen hayatı boyunca evlilik yapmamıştır. Bahiye Aksoy ile birlikte dönüşümlü olarak on bir yıl Maksim Gazinosunda sahne aldı. Zeki Müren hayatı boyunda 600’ü aşkın plak ve kaset doldurdu. 300 kadar şarkı besteledi. İlk kez 1955 yılında Türkiye’de verilen Altın Plak Ödülü’nü, ‘‘Manolyam’’ adlı şarkısıyla aldı. Zeki Müren ses sanatçılığı dışında oyunculukta yaptı.

 

1954 yılın da ‘‘Beklenen Şarkı’’ adlı filmde oynadı. Başarısını burada da devam eder ve kendi bestelediği 28 film de oynadı. 1965 yılın da Çay ve Sempati adlı tiyatro da baş rolde oynayarak kariyerinde zirve yapmıştır. Oyunculuk dışında 1965 yılında 100’e yakın şiir yazdı. Bu şiirlerini ‘‘Bıldırcın Yağmuru’’ adlı şiir kitabında yer aldı. Şiirlerin bazıları; Kazancı Yokuş ve Kendimi Arıyorum, Alınyazım, Çim Makası, Son Kavga, Bursa Sokağı vb. bunlardır.

Zeki Müren, hayatının son zamanlarında kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığından dolayı sahne hayatından uzaklaştı. Sağlık durumundan dolayı Bodrum’daki evinde dinlenmeye karar verdi. TRT İzmir Televizyonunda kendisi için düzenlen tören sırasında kalp krizi geçirerek, 24 Eylül Salı günü hayatını kaybetti. Cenazesi Bursa’da EmirSultan Mezarlığına büyük bir kitlenin katılımıyla defnedildi.

Ölümünden sonra tüm mal varlığını, vasiyetle Türk Eğitim Vakfı ve Mehmetçik Vakfına bıraktı. Zeki Müren’in bu bağışlarıyla birlikte 2012’ye kadar 1900’e yakın öğrenci okutmuştur.

Mehmetçiğe vermiş olduğu değeri şu sözlerle dile getirmiştir. Sınır boylarımızda vatanımız için, bizim için, seve seve can vermeye yüce yürekleriyle, büyük ruhlarıyla nöbet bekleyen ve düşmana karşı yurdumuzu koruyan Türk askerlerinin bir armağan mahiyetinde, candan dualarımla birlikte Mehmetçik Vakfına miras olarak bırakışımdır.

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şubesi olan gazi ve şehit aileleri olarak Türkiye’nin sanat güneşi Zeki MÜREN’ i ölümünün 21. Yılında saygıyla, şükranla, minnetle anıyoruz.

Ruhu şad olsun.

Metin ŞENOL

BAŞKAN

 

Paylaş