YENİ DÖNEM GAZETESİNDEN DERNEĞE ZİYARET

Çanakkale’den bugüne asırlık dernek

1915 yılında Çanakkale Savaşı sırasında kurulan Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği 103 yıldır gazi ve şehitler için faaliyet gösteriyor.

YeniDönem gazetesi Genel Müdürü İbrahim Öge, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Turgay Akbulut ve Kayhan Kaymaz’dan oluşan bir heyetle, Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bursa Şubesi’ni ziyaret ettik.  Mihraplı’da 2004 yılında Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Şehitler Anıtı’nın yanı başındaki hizmet binasında bizi, Şube Başkanı Metin Şenol ve yönetim kurulu üyeleri İsmail Gökçen ile Ali Taştan karşıladı. Mehmetçik Vakfı Bursa İl Temsilcisi İbrahim Güven de oradaydı. Başkan Şenol uzuv kaybı olan bir gazi, Taştan, Afyon’daki patlamada şehit düşen erlerimizden birinin babası, Gökçen ise aynı zamanda ikiz oğlunu askere göndermiş, biri şehit düşmüş. Başkan Metin Şenol başta olmak üzere hepsiyle uzun uzun konuştuk, hepimiz sorularımızı yönelttik, onlar da yanıtladı…

http://www.yenidonem.com.tr/upload/other/dsc_0460jpg.jpg

Sayın Metin Şenol, derneğiniz hakkında bilgi verir misiniz?

Derneğimiz 26 Ağustos 1915 Çanakkale Savaşı döneminde. Cepheye gidenlere yardım amaçlı kurulmuş. Daha sonraları şehit ve gazilerimiz gelmeye başlıyor. Kol yok, bacak yok. Onlara destek olmak, memleketlerine ulaştırmak amacıyla faaliyet göstermeye başlıyorlar. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı derken Cumhuriyet kuruluyor. Bu arada bu alanda pek çok dernek kuruluyor. 18 Haziran 1983’te Bakanlar Kurulu Kararı ile Kamu Yararına çalışan dernek statüsü tanınıyor ve tüm dernekler tek çatı altında birleşiyor… Biz 100 yıllık bir derneğiz. Biz her yere ulaşmaya çalışıyoruz. Bizim Çanakkale’de, Bilecik’te, Balıkesir’de, Yozgat’ta, Adana’da, Trabzon’da, hatta Sivas’ta üyelerimiz var. Sorunları ya da herhangi bir konuda bilgi edinmek istediklerinde bizi arıyorlar.

‘AYRIM YAPILMASI BİZİ ÜZÜYOR’

Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği alanındaki tek dernek mi?

Mehmetçik Vakfı var. Onlar erbaşları kapsıyor. Onlarla sürekli dayanışma halindeyiz. Bizim kapsamımızda rütbeli subaylar da var. Emniyet Şehitleri Derneği ile Muharip Gaziler Derneği var. Son günlerde terör mağdurları, terörden zarar görenler gibi pek çok dernek açıldı. Burada gazi ve şehitlerin adı kullanılıyor. Biz bunlardan rahatsızız. Geçen gün bir gazetede hoş olmayan bir ifade kullanıldı. Peygamberimizin doğum tarihi 571’dir.O günden bu yana, namus, bayrak, vatan için şehit olan herkes bizim. Ancak son zamanlarda 15 Temmuz olayı yaşandı. Keşke yaşanmasaydı. Ondan önce de muhtıralar ihtilaller yaşandı, keşke onlar da yaşanmasaydı. Biz 1984 yılından beri bu terörün içerisindeyiz. Şehit ve gazi ayrımı bizi çok üzüyor. Biz ayrım yapmıyoruz. Devletin de ayrım yapmasını istemiyoruz… Bu ülke için bedel ödeyen kim olursa olsun bu mücadeleyi vermişse, bu da mülki amirler tarafından onaylanmışsa ben onun şehitliğini gaziliğini tartışamayız…

‘AİLELERİN YANINDAYIZ’

Dernek faaliyetlerinizden söz eder misiniz?

Biz şehit yakınlarıyla gazi ve ailelerini evlerinde ziyaret ediyoruz. Yalnız olmadıklarını hissettiriyoruz. Ailelerimize maddi yönden zaten devlet gereğini yapıyor... Bir güler yüz onları mutlu ediyor. Şehit anne ve babalarımızın huzur evlerine yerleştirilmesinden tutun, torunundan ya da şehidimizin emaneti olan eşleri, çocukları ve kardeşleriyle ilgili yasal ya da ikili ilişkilerle çözebileceğimiz sorunları varsa onlara da katkı sunuyoruz. Örneğin, daha önceleri yasada 45 yaşını doldurmuş şehit ve aileleri kamuya giremiyordu. Bunun teklifli yaptık, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile görüştük ve bu sınırlama kalktı. Rütbeli şehit eşlerinin bir talebi vardı ‘Eşim şehit oldu, bir oğlum var, o da askerde şehit olursa bu acıyı nasıl kaldıracağım’. Bu da 696 sayılı kararnameye alındı. Kadrolu korucuların da çocuklarını kapsayacak.

Üye sayınız kaç? Üyeleriniz arasında şehit yakını ile gazilerin sayısını öğrenebilir miyiz?

Derneğimizin 516 üyesi var. 250 uzuv kaybı olmuş gazi üyemiz ile 261 şehit yakını üyemiz mevcut. Bursa’da genel olarak 350 gazi olduğunu düşünüyoruz. Bize üye olması şart değil. Tüm gazilerimiz ve aileleri ile şehit yakınları bizim için eşittir. Hepsini kapsıyoruz.

ÖZEL HASTANELER ÜCRETSİZ

Gazilerin tedavi sürecinde sıkıntı yaşanıyor mu?

Gazilerimizin uzuv kayıpları olduğu için bazen yasalarda sıkıntı yaşıyorlar. Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileriyle istişare ederek çözümü sağlıyoruz. Şu anda tüm özel hastaneler gazi ve şehit ailelerinin birinci derece yakınlarından ücret almıyor. Devlet hastanelerinde herhangi bir sıkıntı yok. Muayene önceliği var. Bursa’da yürüyemeyecek boyutta gazimiz yok. Sadece Orhangazi’de bir gazimiz var, tekerlekli sandalyesini verdik, akülü aracını temin etmeye çalışıyoruz. 2330 sayılı Kanun bize diyor ki en son sistem protez, ortez ne gerekiyorsa alabilir, ardından da SGK mevzuatına bağlıyor. SGK da yüzde ‘70’ini öderim, yüzde 30’unu ödersiniz’ diyor. Gazimizin iki ayağı yok, en son sistem iki ayak 200 bin lira tutuyor. Yüzde 30’u 60 bin lira! Gazi de bunu ödeyemiyor.

‘CUMHURBAŞKANLIĞI’NA BAĞLANMAK’

Şu anda gaziler aileleri ve şehit yakınları hangi bakanlığa bağlı?

Bizi askere Milli Savunma Bakanlığı alıyor. Genelkurmay’a devrediyor. TSK bünyesinde başımıza bir şey geldiğinde Emekli Sandığı’na gönderiyor, SGK emekli ettikten sonra tutuyor Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı’na devrediyor. Şehit ve gaziler için ne yapılsa azdır, başımızın tacı deniyor ya! Biz Cumhurbaşkanlığı’na bağlı bir müsteşarlık ya da bir Bakanlık kurulmasını istiyoruz.

http://www.yenidonem.com.tr/upload/other/dsc_0468jpg.jpg

‘YASAYA RAĞMEN ÜCRET ALINIYOR’

Şehit yakınları ile gazi ve aileleri en çok toplu taşıma araçlarında yaşadıkları sorunlarla kamuoyunun gündemine geliyorlar… Bu konuda ne diyeceksiniz?

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından serbest dolaşım kartı verildi. 4116 sayılı Yasa gereği belediye ve belediyelerin yetki verdiği kuruluşlarda geçerli. Bursa’da çözdük. 2016 yılından beri otobüslerde okutup geçiyoruz. Diğer illerdeki şehit ve gazi ailelerimiz okutamıyor, hatta bu yüzden onur kırıcı söylemlere maruz kalıyorlar. İstanbul İDO; Bursa BUDO gibi belediyeye ait ya da sonradan özelleştirilmiş kurumlar bize engelli statüsünde kabul ederek yüzde 50 indirim yapıyorlar. Gazi eşinden ise tamamını talep ediyor. Yasada ücretsiz seyahat hakkı tanınmasına rağmen uygulanmıyor. İlgili kuruluşlarla defalarca yazışmamıza rağmen aşamıyoruz. İDO ile yazıştık, ‘Biz özelleştik, bizi kapsamaz’ diyor. Oysa 4736 Sayılı yasaya göre özelleşse bile bu kanun kapsamına girmesi gerekiyor. 2015 yılından beri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı gazi ve şehit aileleri ile engelli vatandaşlarını taşıyan kuruluşlara bedelini ödüyor. Aslında bizi bedava taşımıyor. Buna rağmen bizi ücretsiz taşımıyorlar!
Eskiden hafif raylı sistemde, BUDO ve İDO’da, otobüslerde koltuklarda eskiden gazilere ayrılan yerler vardı. Artık gazi ibaresini görmez olduk. Bunları yetkililerle görüşerek çözmeye çalışıyoruz.

ŞEHİT VE GAZİLER YERLEŞKESİ

Hizmet binanız size mi ait?

Alacahırka’da bize bağışlanan tescilli bir bina Büyükşehir’e verilmiş, karşılığında da binamız Büyükşehir Belediyesi tarafından 49 yıllığına derneğimize tahsis edilmiş. 2015 yılı haziran ayında göreve başladım. Aynı yıl Büyükşehir Belediye’sinin düzenlediği iftar yemeğinde dernek binası gündeme gelmişti. Ama olmadı. En son olarak İl Jandarma Komutanımız Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu  ve Valimiz İzzettin Küçük ile görüştük. Bu alanın Türkiye’ye örnek olacak şekilde düzenlenerek Muharip Gaziler, Emniyet Şehitleri ile bizim derneğimizin hizmet binalarının yanı sıra konferans salonu, kafeterya gibi sosyal tesisler ile Şehitlik Anıtı’nın da olduğu bir kompleks yapılması gündeme geldi.  Planlandı. Proje aşamasında. İnşallah Bursa olarak bunu başarabiliriz ve Türkiye’ye örnek oluruz.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet için dedemler 12 yıl askerlik yapmış, babam da askerlik yapmış… Sıra bana gelince ben de dönemin başbakanları Süleyman Demirel ya da Turgut Özal için değil Türkiye Cumhuriyeti devleti için askerlik yaptım. Siyasi koşullar gelip geçer. Bizim mücadelemiz Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için. Bir kızım ve bir oğlum var, onları da aynı şekilde yetiştiriyoruz. Hepimiz öyleyiz. Biz ülkenin bekası için dün yaptık, bugün mücadele ediyoruz yarın da gerekirse yaparız.

 ASKERİ HASTANELERİN KAPATILMASI ETKİLEDİ!

Askeri hastanelerin kapatılması gazilerin tedavi sürecini etkiledi mi?

‘Askeri hastanelerin kapatılması sizi etkiledi mi?’ diyorsanız, evet etkiledi. Askeri hastanelerdeki doktorlarımız savaşta çadırda ameliyat yapacak eğitimleri almış uzmanlar. Hatta hemşireler bile öyledir. Son zamanlarda GATA ve diğer hastanelerin sivilleşmesi burada tedavi gören şehit yakınları ile gazi arkadaşlarımızı etkiledi. Bir kere hastanenin başına kimin geldiğini bilemiyoruz. Ama asker olduğunda bize bakış açısı çok farklı. Baştan sona yani pek çok değişiklik oldu. GATA gibi bir yerin ve BİLKENT’teki Rehabilitasyon Merkezi’mizin sivilleşmesi sorunları çoğalttı. Uzman sayısı ve kontenjan azaldı, yer olmadığı için gidemiyoruz… Bir şehit babamız var Mudanya’da. İki yıl kadar önce Van Merkez’den Başkale’ye gidiyor, Ford minibüs araçla, içinde korucular da var. Saldırıya uğruyorlar. Şehit babası dalağından, böbreğinden mermi yiyor. Tedavi gördü. O hain saldırıda 4 korucu şehit oldu. Hastaneye kaldırıldığında kendinde, hastabakıcı ‘Bu şerefsiz gebermedi mi?’ diyor. Demek ki birileri şehit babası olduğunu biliyor. Ben Güneydoğu’da ağır yaralandım, 22 gün yoğun bakımda kaldım. Demek ki orada birisi gelip fişi çekebilirdi. ‘Gazilerimizde bir güven sorunu var mı?’ derseniz, evet oluyor. Hastanelerde maalesef bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Eski sisteme dönülür mü, dönülmez mi bilmiyorum. Türkiye stratejik konumda çok önemli bir ülke. Askeri hastanelerin ayakta ve tam donanımlı, hazır olması lazım.

Paylaş