İSTİKLAL MARŞI'NIN KABULÜNÜN 103. YILI KUTLU OLSUN
Bugün, İstiklal Marşı'nın kabulünün 12 Mart 1921 tarihinde gerçekleştiği büyük bir coşku ve gurur içerisinde hatırlıyoruz. Marş, yurdumuzun zorlu günlerinde, düşman işgaline uğradığı karanlık dönemlerde doğmuş ve Türk milletinin birlik, dirlik ve bağımsızlık sevdasıyla yoğrulmuştur.
Bu önemli anının başlangıcı, Genel Kurmay Başkanı İsmet Paşa'nın önerisiyle ortaya çıkmıştır. İsmet Paşa, Anadolu'da tutuşan vatan sevgisi ve inancını canlı tutacak bir marşın gerekliliğini vurgulamış, Fransız ordusunda benzer bir marşın etkili olduğunu belirterek, bu fikri Milli Eğitim Bakanlığı'na iletmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı, bu düşünceyi benimseyerek bir yarışma düzenlemiş ve beğenilen güfte için 500 lira ödül vaat etmiştir. Ancak, gönderilen 734 şiir arasında hiçbiri beğenilmemiştir. Bu noktada, büyük şair Mehmet Akif'in katılmamasının sebebi olarak para ödülünden rahatsızlık duyması ortaya çıkmıştır.
Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi, çaresizlik içinde Mehmet Akif'in Meclis'teki sıra arkadaşı Hasan Basri Bey'den yardım istemiştir. Hasan Basri Bey, Mehmet Akif'in dikkatini çekecek bir tarzda İstiklal Marşı'nı yazmaya başlamış ve imzasız olarak Milli Eğitim Bakanlığı seçici kuruluna sunmuştur.
Ordu komutanları tarafından askerlere okunması istenen marş, Mehmet Akif'in şiiri olduğu halde imzasız olarak sunulmuş ve komutanlar tarafından birinci sıraya konulmuştur. İstiklal Marşı'nın kabul süreci, T.B.M.M'nin 12 Mart 1921 günkü oturumunda uzun tartışmaların ardından gerçekleşmiştir. Verilen altı önerge kabul edilerek İstiklal Marşı çoğunlukla kabul edilmiştir.
Bu önemli anıda, Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un şu sözleri hafızamızı tazelemelidir: "Türk gençliği, unutma! İstiklal Marşı korkma diye başlar!" O şiir, bir daha yazılmaz, onu kimse yazamaz. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir; o milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın!
Bu büyük mirası yaşatmak, unutmamak ve gelecek nesillere aktarmak, milletimizin sorumluluğudur. İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin sembolüdür. Bugün, bu ulusal değeri gurur ve minnetle anıyor, İstiklal Marşı'nın kabulünün yıldönümünü coşkuyla kutluyoruz. Türk milleti olarak birlik, beraberlik ve bağımsızlık duygularımızı daha da pekiştirerek, geleceğe emin adımlarla ilerlemeye devam edelim. Çünkü İstiklal Marşı, Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin eşsiz bir simgesidir. Şanlı Türk milleti, birlik içinde, kardeşçe yürüdüğümüz yolda, İstiklal Marşı'nın ışığında daha aydınlık bir geleceğe doğru ilerleyelim! Allah, milletimizi her türlü felaketten korusun, birliğimizi daim etsin!
Metin ŞENOL
BAŞKAN